19 Nisan 2016 Salı

İlk Kelimeler

Bugün 17. ayını bitirdi minik kızım. Tatlı kızım. Güzel kızım.


Ağzından kelimeler tesadüfen çıkıyor, sonra tekrar ediyor ya da öğreniyor bilinçli olarak. Örneğin en güzellerinden biri ‘Doydu’ - doöoyduu gibi ses çıkarıyor. Yemek bitince oynamaya başlıyor. Ben de ‘Doydun mu?’ diyorum. İşte böyle öğrendi. Der demez de hemen önlüğünü çıkarıyor.


Abi, baba dilinden düşmüyor; ama aaannea az ve öz çıkıyor ağzından. Kakaa diye haykırıyor ve neredeyse bir aydır tuvalete yapıyor evdeysek büyüğünü.


'Dede, aç, bıcı bıcı, pisi pisi, hav' epeydir bildiklerinden. Zeytine bayılıyor ve zeydey gibi birşey diyor. Hayvan taklidi yapıyor ya da abisinin yaptığını aynen kopyalıyor. Hem de fiziksel olarak. Vuruyor hepimize. Kızıyoruz, doğru olmadığını söylüyoruz. Abisinin ona yaptıklarından biri çünkü. Abisine de her defasında ceza veriyoruz. Umarım bu huyları unuturlar.


Çok sevecen. Bir bakıyorum yanıma gelip kucağıma çıkıp sarılıyor. İçten. Gözleriyle gülüyor. Öpücük konduruyor aniden bir yanıma. Kucağımdan sarkıp abisinin kafasını öpüyor örneğin. Eğer ki abisini okşuyorsam, o da gelip okşuyor. Babası işten gelince tepesinde bitiyor. Sürekli ‘baba’ diye peşinde dolanıyor.


17 ay nasıl geçti? Nasıl büyüdü böyle? Sandalyeleri itip, tabureleri yanına dizip merdiven yapıyor mutfak raflarına yetişmek için. Abisinin ranzasında ilk basamağı geçiyor. Koltukların üzerinden inmiyor, düşüyor çünkü. Kafasında morluk eksilmedi aylardır.


Parkı ve sokağı çok seviyor. Gezmeye veya atta dediğimde hemen beresini takıyor. Kapı açıksa fırlıyor ve asansör yanındaki basamaklarda oturmuş buluyorum kendisini.


Geceleri kesintisiz uyuyor genelde. İki azı dişi de çıkınca 8 dişi çıkmış oldu. O aralar gece uyanmaları oldu; ama geçti. Hala genelde günde 2 kez uyuyor. Sabah 9 gibi 2 saate yakın ve öğleden sonra 1.5 saat gibi. Genelde öğleden sonra dışarda oluyoruz ve o zaman yarım saat uyuyor.


İnatçı, aksi. İstediği olmayınca kendini yerlere atıyor, bağırıyor ağlarken ve iki gözünden yaşlar fışkırıyor. Tepiniyor siniri geçince kucağıma geliyor, sarılıyor. Keşke hep böyle kalsa, çekişmesek, didişmesek hiç.


Canımın bir parçası daha büyüyor...



9 Nisan 2016 Cumartesi

Ay Dönümü - 57 Ay

Bu aralar en sevdiğin şey bizimle yatmak, babanla aslında ama ben de idare ediyorum :)

Bu akşam sana doğum hikayeni özetledim, neden ayın 9'unda seninle yattığıma açıklama getirmek için. Karnımdaki ize baktın. Sonra ben karnına girmek istemem, tekrar doğmak istemem dedin.

Sonra mutlu musun diye sordum. Benimle uyuduğun için çok mutluydun. Sonra bir şekilde hayatı adımladık. Önce doğdum, sonra kreş, sonra abi okulu, sonra üniversite, sonra? diye sordun her adımında. Sonra iş dedim, evleneceksin dedim, çocukların olacak dedim. Sonrasını ben de bilmiyorum buraya kadar geldim dedim.

Büyüyünce dalgıç olacakmışsın, gemi kullanacakmışsın. (birkaç ay önce pilot ve itfaiyeci olacaktın) Çocukların olunca tatile çıkıp onları okuldan alacakmışsın :)

Yaşlanmayalım dedik karar alıp. Yaşlanmamaya karar verdik, ailecek 4ümüz. Sonra 'Dişlerim dökülecek mi dedin?' Bu ara sınıfındakilerin süt dişleri dökülüyormuş, ona özeniyorsun epey.


Kardeşin oyununu bozunca ona kızıyormuşsun, bana kızgınlarını ise unutmuşsun. İyiye işaret...


Sonra legoları baştan yapmaya karar verip uyuduk.

Seninle muhabbet edebilmek çok güzel. Keşke bunu yapmak için daha çok zamanımız olsa, daha çok zaman kollasak... İkimize de iyi gelecek.