Bu sabahki uykusuna sarılıp birlikte bizim yatağımızda yattık oğlumla dün gece ben de iyi uyuyamadığımdan. 20 dakika kadar içim geçmiş. Uyandım, tam oğlumun derin uykudan hafif uykuya geçişiydi, kıpırdayamadım. Ardından iyice dalınca kalktım yanından. Etrafını yastıklarla döşedim döner de düşer diye. Odadan çıkmıştım ki bir süre sonra uyandığını duydum kendi kendine konuşmalarından. Ardından güm ve ağlama sesleri geldi. Koşarak yanına vardığımda duvar ve yatak arasında yerde yüzükoyun yatıyordu. Kucakladım, sarılıp öptüm, pencereden dışarı baktırdım, aynayı gösterdim dikkatini dağıtıp ağlamasının diye. Belli ki hem korkmuş hem de canı yanmış. Alnı kızarmaya başladı. Küçükken düştüğümüzde annemin bize yaptıkları geldi aklıma hemen. Buzluktan donmuş bir bardak çıkarıp alnına koydum; soğuktan ağlamaya başladı bu kez. Bir yandan emzirdim, bir yandan soğuk uyguladım.
Keyfi yerine gelince internetten araştırdım. Arnica losyon bitkisel olduğundan iyi gelirmiş; evde de vardı tesadüf. Sürdüm hemen. Neyse ki çok şişmedi. Eşime de mesaj attım akşam gelip de alnını mor görünce korkmasın diye.
Böylece akrabaların 'Düştü mü hiç?' sorusuna artık evet diyebileceğim. İlk kazamızı da atlattık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder