10 Şubat 2012 Cuma

Oğlumuz Oldu 7 Aylık!


Yer-yemez, uyur-uyumaz, ağlar-güler, hasta-keyifli derken günler geçmiş oğlumuz tam yedi aylık olmuş! Gece saat başı kalkar-mış, gözü çapak yapmış-mış, ek gıdayı yemez-miş, burnu tıkalı nefes alamaz-mış, çok huzursuz-muş, ishal/kabız olmuş-muş, tüm gün mızırdanmış-mış, az emiyor-muş, poposu pişik olmuş-muş, kucağımdan inmez-miş, kusmuş-muş, tırnaklarıyla yüzünü/yüzümü çizmiş-miş... Bu geçen zamandaki negatifliklere üzüldüğüme mi yanayım şimdi? Hepsi geldi geçti, daha neler gelecek başımıza?

Annelik sürekli endişenmeyi getiriyor pozitif test sonucunu gördüğümüz andan itibaren. Eminim çocuğu 40 küsür yaşlarında olup da hala endişelenen çok anneanne - babaanne vardır! Keyfini sürmesini de bilmeli. Uyumadığı zamanlar tüm ömrüne bakınca o kadar az ki! Elbette bir gün pırasa yiyecek, balık da! Şimdi tasalanmak niye peki?

Oğlum büyüyor, boyu uzadı. Benim kucağımdayken bana hala minik geliyor; ama başkası kucakladı mı şaşırıyorum cüssesine. Kıyafetleri bir gün büyük gelirken haftasına tam ya da küçük gelebiliyor. Üstelik her yemek yemesinde bir takım üst-baş değiştiriyor o yüzden pahalı giysiler almaya hiç gerek yok!

Hala geceleri uyanıyor, kendi başına desteksiz oturabiliyor, kollarından tutup 'koş koş koş' deyince gülüp koşturuyor, aynaya bakıp kendisiyle konuşuyor hatta öpüyor kendisini, sevdiği yiyecekler ve sevmediklerini belli edebiliyor, eline aldığı her nesneyi önce bir sallıyor sonra yere atıyor ve ardından bakıyor nereye düştüğüne, başkalarının kucağına gitmeye bayılıyor, temizlikçimiz giderken onu da götürsün diye şirinlikler yapıyor, pencereden bakıp insanları ve arabaları takip ediyor, bebek arabasında dik durumdayken öyle cool ki sanki 'buraları ben yaptım' diyor, uyku öncesi 'eee'leyip ninni söylüyor, üzerini giydirirken hala huysuzlanıyor ama bir yandan da kolunu uzatıyor, karın üstü sürünerek emeklemede epey hızlı hatta hafiften poposunu kaldırıyor, çoğunlukla banyodan çıkmak istemiyor, evde bazı eşyalar var onlara özel ilgi gösterip konuşuyor, bazen hayali arkadaşları var dedirtiyor, ağzımla çıkardığım her sesi birkaç güne çıkarıyor, tel sarıyor, gel-git yapıyor, cici, baba, dede, dedi, gel, ege, git, ve daha birçok fransızcaya benzer laflar ediyor - bilinçsiz de olsa...

Zaman geçiyor, anlar kalıyor. Unutmak istemiyorum hiç bir anını...

Resim kaynağı:http://www.flickr.com/photos/sarahandmikeprobably/4274987254/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder