21 Nisan 2011 Perşembe

Puppp (Pep)


31. haftamızı doldurduk bugün. Kaldı 9 hafta?

Kaşıntılarımın sebebini internet araştırmalarım sonucu PUPPP (Pruritic Uticarial Papules and Plaques of Pregnancy - PEP) olarak isimlendirdim. Yani hamile kadında aşırı kaşıntılı isilik. Google’da resimlerini aratıp benimkine yakın görüntüler ve delice bir kaşıntı buluşumu doğruluyordu. Genelde 34-36. haftalarda başlar, %70’i erkek çocuk bekler, kabartıların örneği alındığında babanın DNA’sından iz bulunur yani babanın ailesinden dolayı kalıtsal birşey olabilir. Kısaca bebeğime karşı alerjik reaksiyon veriyorum :( Karaciğer fonksiyonu normal çıkmıştı; ama kabartılar tüm vucudumu sardı göbek, sırt, kollar, ense ve boyun dahil. Ayaklarımda ve diz arkalarında hafif kaşıntılar başlasa da vücudumun ön kısmı kadar kötü değil, henüz! Geceleri kaşıntım beni çıldırtıyor, kremler de hemen bir etki göstermediğinden kendimi eşimi uyandıracak kadar şiddetli ağlıyor bulmadım değil. Bu kaşıntı öyle çok kafamı meşgul ediyor ki bebeğimin tekmeleri ve hareketlerini farketmez buluyorum bazen. Eskisi gibi onunla konuşamıyorum ve bu beni ürkütüyor. Hamileliğimin son haftalarını daha huzurlu ve mutlu geçirmek isterdim.

Geçen haftadan beri yerli-yabancı tüm internet sitelerini okuyup ne iyi gelir derlerse aldım. Geçen haftakilere ilaveten Aveene yulaflı banyo jeli, nişasta ununda banyo, E-45 ve Bio-oil de birkaç saatten fazla işe yaramadığı için bugün dandellion root hapı ve çayını aldım. İçerdiği yüksek dozda A vitamini beni endişelendirse de birkaç gün deneyeceğim. En azından haftaya randevumda doğum uzmanı beni görene dek! Bu da çözüm olmazsa ve dermatolog görsün ve birşey önersin desin, ya da işe gitmemek için rapor isteyeceğim bir sürelik. Akıl sağlığım, eşimin, bebişimin ve tabii benim huzurum için. Bir de 28 hafta kan testlerinde demir eksikliği çıkmış az da olsa. Demir hapına başlamam gerekiyormuş.

Doğum kursumuzdan çok memnunuz. Umarım son ana dek herşey yolunda gider de bu öğrendiklerimizi uygulayabiliriz. Sırtını koltuğa yaslayıp geriye doğru oturmamanın, bacak bacak üstüne atmamanın, bacaklar aralık ve dizler kalçadan aşağıda hafif öne doğru oturmanın önemini öğrendiğimden sık sık duruşumu düzeltiyorum. Bu hafta da hormonların doğuma etkisini öğrendik; eşlere çok şey düşüyor bu konuda. Bize sarılıp öpücüklere boğmaları gerekiyor doğumun ilk fazında :)

Şu kaşıntılarım olmasa herşey güzel gidiyor, çatlağım bile yok henüz ve havalar çok güzel...

15 Nisan 2011 Cuma

Ka-şı-nı-yo-rum!!!


30 hafta biterken ben de bittim. Bir an önce geçsin zaman...

Başlıca ve en büyük sorunum; kaşıntı ve kabartılar! Birkaç hafta önce göğüs altlarımın terlemesinden oluştuğunu düşündüğüm sinek ısırığı şeklindeki kaşıntılı kabartıları doğum uzmanına gösterdim; bana aqueous adlı kremi kullanmamı önerdi. Alıp boca ettim; ama birkaç gün sonra havaların 20 derece üzerine çıkması ve benim aşırı sıcaklayıp terlemem sonucu kasıklarım baştan başa bu kabartılarla doldu. Öyle de fena kaşınıyorlar ki! Göğüs altındakiler kuruyup mora dönerken kasıktakiler bacak aralarıma doğru yayılmaya başladı. Ardından karnımın üstünde minik kırmızı nokta şeklinde sivilceler çıktı. Onlar da tüm vucudumu sardı bir gecede. Artık uyumak ve kaşınmamak imkansız olunca ve internette bu kaşıntıların bazısının hiç de hayra alamet olmadığını okuyunca soluğu doktorda aldım. Doktor karaciğerden kaynaklanan bir sorun olup olmadığını anlamak için kan testine gönderdi ve yalvarmalarım sonucu istemeyerek de olsa hydro kortizol krem verdi. Gebelikte bu tür kremlerin zararlı olabileceğini, o nedenle çok ince bir tabaka sürüp bir hafta içinde kullanmayı kesmemi tembihledi. Kan tahlilim temiz çıktı böylece şıklardaki ‘cholestasis’i eledik. Biraz da rahatladık; çünkü alabileceğimiz en kötü sonuç buydu ve erken doğum gerektiren bir rahatsızlıktı.

Bana göre aşırı sıcaklamaktan ve terden dolayı oluşan birşeydi ve hamilelikte iyice hassaslaşan cilt normalde başedeceği bu durumla baş edemedi. Tam da bu zamana denk gelen deterjan değişikliği de bu çeşit egzamalara çanak tutuyordu. Sonuçta tüm vücudumu ve ellerimin üstünü saran nedeni belirsiz kabarcıklar ve kaşıntılar aqueous, zeytin yağı, aloe vera, calamine losyon, yulaflı sabun, sudocrem ve bebe pudrası kullanmama rağmen son bir haftadır azalmayarak arttı denilebilir. Kortizonlu krem kabartıları küçültse de kaşıntıları azaltmadı. Kremlenip yatsam da geceleri iki saatte bir delice bir kaşıntıyla uyanıyorum ve tekrar kremleniyorum. Bu arada ben sakinleyip yatağa girdiğimde minik bebişim başlıyor tepinmelerine. Ertesi günü işe gitmek ve işte uyanık kalmak tam bir işkence tabii kaşınmadığım zaman!

Gelelim bu haftanın en iyi yanına... Birkaç gün önce 4D ultrasona gittik ve oğlumuzla tanıştık. Tombul yanaklı koca burunlu oğlumuz resimlere bakanlara göre, babasının kopyası :) 1,360 kg ve başaşağı durumdaydı. Gözümüzde ete kemiğe büründü bıcırık. İsim bulmamız kolaylaşır gibi geliyor artık!?

Bel ağrıları ve kaşıntılar arasında fırsat bulduğumuz an bebek odasını hazırlıyoruz. Babası yatağı ve dolabını kurdu, evde bebek varmış gibi oldu :) Şimdi sırada içini yerleştirmekte.

Bu arada daha sert olan misafir yatağında yatmaya başlamamdan beri bel ağrılarım çok hafifledi. Yürürken kasıklara hafif baskı seziyorum artık ve bu hafta doğum kursumuz başlıyor...