5 Şubat 2017 Pazar

Ya Kaybolsaydı?

Tramvay durağında bekliyoruz. Elimi ya da bebek arabasının kenarını parkta bile bırakmayan oğlum yanımda, kızım bebek arabasında.


‘Yeni tramvay gelirse haber ver, ona bineceğiz’ dedim oğluma, kızımın bebek arabasına eğilip kemerini bağlarken. O sırada eski tramvayın geldini görmüştüm. Kenara çekildik birlikte. Kemeri bağladığım anda, ‘Anneeeee!’ diye bir çığlık duydum.


Oğlum tramvayın içinde, kapı kapandı üzerimize. Ben dışarda kaldım. O içerde bağırıp ağlıyor, ben dışarda şaşkın ve korkuyla kendimi kontrol etmeye çalışıyorum. Yanına bir kadın geldi ve bilmediğim dilde birşeyler söyledi yanımdaki adam yanıtladı.


Oğlum giden tramvayın içinde kaldı ağlarken. Biz arkasından bakakaldık bir saniye. Kızım da onu görünce ‘abi’ diye ağlamaya başladı. Yanımdaki adamdan teyit aldım ve başladım sonraki durağa koşmaya. Anladığım, kadın oğlumu bir sonraki durakta indirecekti. Hem koşuyordum, hem babasını aradım o an.


Bir sonraki istasyona vardığımızda nefes nefese, korku ve panik içerisindeydim. Oğlum beni görünce ağlamaya başladı. Sakinleşince ‘Anne özür dilerim. Bana bağırıp kızmadın anne!’ diye de şaşırdı. ‘Ben de çok korktum, sen de eminim çok korktun’ dedim...


Çok şükür büyük bir sorun olmadan atlattık bunu. Neler başımıza gelebilirdi düşünmek bile istemiyorum.


Bu ara kara bulutlar geziyor tepemizde!