27 Eylül 2013 Cuma

Kızkardeşe Mektup


"Canım kardeşim,

Biz de birkaç aydır Paşa'ya artık bir kardeş yapsak mı diye düşünmeye başladık. Artık kendini kurtardı; konuşuyor, kaka-çiş gelince söylüyor ve tabii en güzeli gece genelde deliksiz uyuyor. Biz de rahata alışmaya başladık tabii, biraz daha beklersek belki de hiç dönmek istemeyeceğiz o uykusuz, yorgun gün ve gecelere. Öte yandan senle benim yaş aramız 3 ve bence mükemmeldi. Çok kavga ederdik yani dövüşürdük; ama çok da güzel oynardık. Şimdi düşününce ne annemle ne babamla oynadığımı hatırlıyorum; ama seninle oturma odasında kağıt bebek yaptığımızı, bebeğe şişman diye Kaan adını taktığımızı, köpek-sahip oyunu için döne döne saatlerce tur attığımızı, geceliklerle koltukta zıpladığımızı, eve başka çocuklar gelmesin ikimiz oynayalım diye kapıyı açmadığımızı, sebepsiz gülmelerimizle babamı çıldırttığımızı ve daha birçok şeyi hatırlıyorum.

Bana kalsa saçımı başımı yolacağım, uykusuzluktan delireceğim tekrar bez değiştir, emzir, sürekli kucakta taşı günleri geri geleceğinden ikinci bebeği pek de istiyor değilim. Öte yandan Paşa'nın da bir kardeşi olsun, senle benim gibi birlikte oynayacakları günler ve aralarında güzel bir bağ olsun çok isterim elbet de. Yaş farkı arttıkça paylaşılanlar azalıyor kardeşler arasında. Keza şimdi bebek çalışmalarına başlasak ne zaman olacak ya da olacak mı o da belli değil ya!

Ben son birkaç aydır senden güzel haberi almak için bekledim. Şimdi seninki olursa birkaç ay daha bekleriz sonra biz denemeye başlarız. Senin bebek doğunca annem yardımına gelecek mecbur, seninki 3-5 aylık olunca da benimki doğar, annem bana gelir diye düşündüm hep kafamda. Fakat herşey istediğimiz gibi olmuyor işte. Ve inan ki, tüm kalbimle senin benden önce hamile kalmanı isterim. Kısacası yakında bebek dansına başlayacağımızı haber vermek istedim sadece."

İki senedir bebek yapmak için tüp bebek dahil her metodu denemiş, iğneler yemiş, dünyanın hormon ilacını içmiş, üstelik bir kez hamile kalmayı başarıp malesef 6. haftasında kalbi atmadığından düşükle sonuçlanmış bir hamilelik yaşamış kızkardeşim var. Şimdi biz 26 aylık olan oğluma artık kardeş yapma vaktidir diye düşünürken bu fikrimi kızkardeşimle nasıl paylaşacağımı bile 40 kez düşünür oldum.

Resim: http://www.flickr.com/photos/9012854@N05/

6 Eylül 2013 Cuma

Teleton Delisi

Tatil falan dinlemedi, bir taktı ki şu telefona!
 "Anne 5 dakka oyniim mi teletonla?"
"Anne, elimden alma!"
"Anne, birazcık oynıcam tamam mı?"
"Anne, ben şimdi biraz oyniim mi?"
"Yemeğimi bitirdim artık oynayılabilir miyim?"
Tarzında cümleleri saat başı duyar olduk. Deniz var, kum var, park-bahçe var, oyuncak-çocuklar var. Gene de bizimki telefonda oyuna taktı.

Ne yapmalı, nasıl engellemeli doğru düzgün bir yol bulmalı. Şimdilik günde birkaç kez saat kurup 5-10 dakikalığına izin veriyoruz oynasın diye. Kerata,çok da güzel oynuyor! Kendi başına şakır şakır iPhone kullanıyor daha 2 yaşında! Zamane veletleri...

2 Eylül 2013 Pazartesi

Tatildeyiz

Oğluşumla tatile çıktık. Bodrum, Burhaniye derken şimdi Assos'tayız.

Havuzdan çıkmayan çocuk tatilde yüzmüyor, denize girmek istemiyor. Bir hafta yemek bile yemedi doğru düzgün. Sevdiği yiyecekleri bile geri çevirdi; kuş kadar yedi, kuş gibi oldu yüzü. Hastalanmasa bari...


Boyu uzamış diyor herkes. Uykuları bölük pörçük; sıcaktan su içmeye kalkıyor. Köpek havlasa, ezan okunsa, horoz ötse uyanıyor. Sonra da "Anne korkuyom" diyor. Canım...