29 Mart 2011 Salı

Gene Şikayet!



Günler koşturuyor mu ne? Nerdeyse 28 haftayı dolduracağız bebişimle birlikte. Güzel, rahat ve enerji dolu 2. sömestre bitti gibi artık şikayetlerin artmasından belli oluyordur.

Kendimi yorgun hisseder oldum daha çok. Saatlerin de ileri alınmasıyla gün ışığından faydalanıyoruz; ama uyku düzenim iyice şaştı. Bebişimle 7:30’a dek uyurken sabahları saat 7 olmadan tekmelere başlar oldu bu ara. Tabii ki şikayetçi değilim; çok memnunum kıpır kıpır balık gibi birşey olduğundan. Bir hafta aradan sonra bizi gören babası da hayretler içinde kıpırdaklığına ve hareketlerinin güçlülüğüne. 32. hafta tavan yaparmış hareketler diye okuyunca korkmaya başladım açıkçası.

Dün iş dönüşü belim koptu kopuyordu; özellikle de sol ayağım üzerindeyken vücut ağırlığım. Eve varıp yemek olayına girişmek yerine, bacak arama yastığı koyup uzandım uzunca bir süre. Bu sabah daha iyiydi; ama acaba şu gebelik kemeri (maternity support belt) denilen ürünü almalı mı? Haftaya tekrar randevum var doğum uzmanıyla; o zamana dek dayanmak istiyorum çünkü bu kemer de bazı kasların hareketini engelliyormuş diye okudum. Bebeği sıkıştırması da cabası!

İştahım çok fazla değil; bu bazen acaba yeterli besleniyor muyum dememe neden oluyor. Neyse ki haftaya kan tahlilim var ki çıkacak ortaya ak/kara koyun.

23 Mart 2011 Çarşamba

Reflu!


27. haftayı doldurmamıza birkaç gün kala şikayetlerim başladı. Kendimi epey bir yorgun hissediyorum, tabii bunda erken aydınlanan gökyüzünün ve aynı saatlerde uyumama rağmen saat henüz çalmadan 40-60dk önce uyanmamın etkisi büyük olsa gerek. Ayaklarım şişmeye, belim daha çok sızlamaya - ki buna da hala eski vücudum gibi düşünüp yaptığım hareketler sebep olabilir -  sonuncu ve en kötüsü de mide problemi yani anladığım kadarıyla reflü başladı birkaç gündür.

Yemeklerden sonra ve gün içinde bol su tüketmek faydalıymış. Az ve sık yemek de. Neyse son günlerde iyice artmış olan iştahım bu reflü sayesinde biraz azalacak sanırım. Çok yemeye korkar oldum; ki hamilelik öncesi hiç mide şikayetim olmamıştı. Boğazıma gelen yanma çok rahatsız edici birşey. Halk dilinde son aylardaki mide şikayetleri başlayınca bebeğin saçları çıkıyor da derlermiş; ama ne kadar doğru bilmem.

İşin güzel yanı ise; bebişim tekmeleyip değişik hareketler yaptı mı bütün bu şikayetlerim pencereden uçup gidiyor. Bana da onun bazı beklenmedik güçlü hareketleri sırasında masa kenarına çarpmaması için endişelenmek kalıyor. Bunlar dışında keyfimiz yerinde.

Eşim iş seyahati için Amerika’ya gidince annem ve kızkardeşim yanlarında 2 bavul bebek eşyası ile yalnız kalmamam için yanıma geldiler. Yatak takımları, uyku tulumları aldık onlarla gezerken. Yavaştan bir odanın köşesinden başlayarak doldurmaya başladı evimizi ufaklık. Annem hazır buradayken birkaç eşyasını yıkayıp ütüledi ki ne olur ne olmaz beklenmedik bir durumda karşılaşırsak daha da panik olmayalım diye. Ellerini karnımdan çekmez oldular bıcırığı seveceğiz diye. Şanslı böcek bizimki ;)

15 Mart 2011 Salı

25 Hafta!


25+6 günlükken gittiğimiz doğum görevlisi geçen seferki değildi; ama her soruma ciddiyetle cevap verdi.

Bebeğin hareketlerini takip etmemi, azalma olması durumunda hemen onları aramamı tembihledi. Şimdilik bebeğin büyüklüğü günlerime uygun gidiyor sanırım; göbek ölçümünü 25cm olarak verdi. Kan basıncı ve idrar testi sonrası herşey yolunda olunca bir yerlere haftasonu kaçamağı yapıp yapamayacağımı sordum. ‘Ben senin yerinde olsam gitmezdim’ dedi. Sanırım bundan uçağa binip uzaklara gitmeyi kastetti.

Akıntılarımın artmasının normal olduğunu, yeşilimsi olması durumunda enfeksiyon olabileceğinden haber vermemi söyledi. Birkaç doğum ve emzirme kursu ki 33. haftadan itibaren başlıyor, önerdi. 28. haftamıza tekrar randevu ayarladık; bu defa kan tahlili de olacak. Kontroller ayda birden 3 haftada bire indi. Son aylara yaklaşıyoruz!!!

8 Mart 2011 Salı

Alışveriş başladı...


24 hafta 6 günlük bebişim kıpır kıpır dolanıyor içimde. Yerinin gittikçe daraldığından olsa gerek hareketleri daha belirgin; ama gene de bazen öyle şeyler yapıyor ki, eşimle ben “Ne yapıyor olabilir böyle bu bıdık içeride?” diyoruz. Eşim ona gitar çalarken tepki veriyor, ben ona hafif yumuşak bir sesle konuşurken tepki veriyor, birşeyler yeyip içtiğimde de tepki veriyor artık. Resmen evde üç kişi olduk :)

Bugün ilk defa Braxton hicks denilen kasılmaları hissettim güçlü bir şekilde. Belki daha önce de olmuştu; ama bu defaki daha farklıydı. Öğle yemeği sonrası yürüyüşe çıkmıştım havayı güneşli bulunca. Belki hemen yemek ardından diye, belki de biraz hızlı yürüdüm diye, karnım taş kesildi bir an. Nefesim daraldı. Karın kaslarım gerildi ve acıdı. İşyerine döner dönmez dinlendim ve hemen internetten okudum. Bu kasılmalar doğuma hazırlık içinmiş. Kanama görülmediği ve düzenli olmadığı takdirde normalmiş gebeliğin ikinci yarısından sonra.

Haftasonu bebek arabası ve bebek yatağı baktık epey. Bebek çeşidi kadar bebek arabası var nerdeyse! Eşim internetten yorumlara bakıyor, birşeyler seçiyor sonra gidip yerinde bakıyoruz ve elbette %95’ini beğenmiyoruz. Geriye kalan kısım da en uçuk ve pahalı modeller. Aslında Maclaren’in hafifliği ve kolay açılıp kapanması hoşumuza gitti; ama onu bir araç koltuğuyla birleştirme opsiyonu çok yoktu. Tabii bir de eşim biraz hor kullandığından eşyaları her hafta yeni bir Macleren almak zorunda kalabiliriz. Sonunda tüm araştırmalarımız halen biraz büyük bulduğumuz; ama eşimin ilk görüşte aşık olduğu, sağlamlığıyla bizi bizden alan Mountain Buggy’nin Urban Jungle modeli oldu. Siparişimizi verdik bakalım hayırlısı! Yatak için de gene biraz büyük birşey seçtik açıkçası. Eşim bebeğimizin iri olacağini düşündüğünden ki benim karnım bir ay önceden gidiyor nerdeyse diğer hamilelerden, yataklar gözüne küçük geldi. Onu da indirim varmış gazına gelip Mama’s & Papa’s firmasından aldık. Bakalım küçük oğlumun küçük odasına nasıl sığacak? Gerçi ilk birkaç ay bizim yatağın yanına koymayı düşünüyoruz bebişin yatağını. Birbirimize güzel güzel alışalım diye :)

Bu alışverişler, üzerine evi toparlama, yüzme ve yemek yapma derken Pazar gecesi yattığımda belim sızım sızım sızlıyordu. Biraz pişman olmadım değil kendimi yorduğuma. İnsan iyi hissedince karnındaki ağırlığı farketmiyor; ama acısı bir süre sonra çıkıyor. Daha dikkatli olup herşeyi ağırdan almanın vakti geldi sanırım.

Haftaya 25 hafta randevum var; şimdiden sorularımı not almaya başladım aklıma geldikçe. Bakalım beni gören doğum uzmanı ne diyecek kiloma ve karnıma? Annem; “Sen bizi mi kandırıyorsun? Bir ay önceden gidiyorsun da panik yapmayalım mı istiyorsun doğumda” diyor. Hamilelik başından beri 8kg aldım nerdeyse. 65kg ile kapatırım diyordum; ama zor görünüyor bu gidişle.