16 Ağustos 2013 Cuma

Hastalık ve Uykusuzluk

Oğlum dün gece uyuduktan bir saat sonra ağlayarak uyandı. Koşarak odasına gittim. Yatağına oturdum (abi yatağına geçtik birkaç ay önce) ve kucağıma aldım. Gözleri kapalıydı. Biraz kucağımda tutup yerine yatırdım. Alt kata indim. Bir baktım, eteğimin büyük bir bölümü ıslak!

Hemen babasıyla birlikte yukarı çıktık. Malzemeleri hazırladık. Yatağı ıslak değildi, büyük ihtimalle benim kucağımdayken çiş yaptı. Akşam yemeğinde karpuz vermek pek akıllıca değildi sanırım. Belden aşağısını o uyurken değiştirdik. Üzerini örttük ve odasından çıktık.

Gece yarısını geçiyordu, uyandı. Bu kez kendindeydi. Yanında yatmamı istedi. Burnu akıyordu, tıkalıydı birkaç gündür. Ateşi yoktu neyse ki. Yanına uzandım. Öyle çok uykum vardı ve o öyle çok kıpırdandı ki bir süre sonra ben gidiyorum sen uyumuyorsan dedim. İtiraz etti, mızmızlandı. Odasından çıktım. Birkaç dakika sonra beni çağırdı, babası gitti. Kıyameti kopardı. İçli içli ağladı anne gelsin diye. Babası susturdu, yatağa geldi; ama içini çekmesini hala duyuyorduk. Yazık, hasta dedim, yatağımıza alalım bu gece... Çok sevindi, kucağıma alınca. Yatağa geldik, ortamızda kendine yer buldu. Uyudu demek isterdim; ama uyumadı. Bir o yana bir bu yana. Bir yanağımı eller, bir tekmeler. Belki bir saatten fazla debelendi durdu. Tabii bende uyku kalmadı.

Bebekliğini hatırladım. Yanımıza alırdık, uyuyalım hepimiz diye. Malesef daha kötü olurdu. Üçümüz de uyuyamazdık! 6 aylıkken, 1 yaşında neyse 2'sinde de oydu. Bir türlü uykuya dalamadı. Birkaç kez çıkıştım, sonra kimbilir kaçtı daldık uykuya. Hava 5 gibi aydınlanmaya başladığında kıpırdanmaları başladı. Sonunda 7:30'da kalkıp yataktan aşağı indi. (Normalde 6:00 - 6:30 arası kalkar)

Neyse ki burnu tıkalı, sümükleri aka aka oradan oraya koşturmaya başladı. Benden çok enerjisi vardı gene de! :)

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Tuvalet Eğitimi

Bu konuyu önceden yazmam gerekti ya, neyse...


2013 başında Ocak ayında, babası da ben de tuvalete giderken yanımıza çağırıp ne yaptığımızı gösteriyorduk. 1.5 yaş sonrası kopyalama yaşıymış. Ne duysa, ne görse kopyalamaya çalışıyordu. Sonra ona da tuvalet üzerine konulan bir ufak tuvalet adaptörü aldım. Arada bir tuvalete oturtuyorduk. Henüz düzen yoktu.

Genelde kakayı yemek sırasında veya yemekten sonra yapıyordu. Günlük tutup kaka saatlerini yazdık. Her yemek sonrası 5 dakika oturtuyorduk. Yavaştan biz oturtunca yapmaya başladı. Söylemiyordu, bezi bağlıydı; ama oturtunca oturup varsa yapıyordu. Her kaka yaptığında yapışkan çıkartma veriyorduk.

Bu arada birkaç yurtdışı seyahati yaptık. Nisan ayına dek böyle kaka muhabbeti devam etti. Genelde başarı sağlıyor, yapışkan çıkartma veriyor, alkışlıyor, seviniyorduk. O da bizimle seviniyordu. Tabii tuvalete oturtmak ve tuvalette tutmak için o sıralar delisi olduğu uçak resimlerine bakıyorduk iPhone'dan. Sonra uçaklar bitti, tren resimleri ardından helikopter resimleri başladı. Nisan ayından itibaren sabah uyanınca bezini çıkarıp çişe de tutuyorduk. Gün içinde sürekli bezi vardı; çişi beze, kakayı tuvalete yapıyordu.

O sıra bir arkadaş da 2.5 yaşındaki oğluna tuvalet eğitimi veriyordu. Bezi tümden çıkarıp at, diye öğüt verdi. O akşamüzeri evden dışarı çıkarken çişe tuttum. Don giydirdim. Bir saatliğine dışarı çıktık. Eve dönünce tekrar çişe tuttum, yaptı. Babası eve gelince donu görünce çok sevindi, bizim sevincimizi görünce oğlum da sevindi. O günden sonra bezi sadece yatarken kullandık.

Sabah kalkınca bezini çıkarıp tuvalete tutuyorduk. Sonra don mu bez mi giymek istersin diye soruyorduk. Cevap don oluyordu, abi olacak ya! Saat başı çiş var mı diye soruyorduk. Genelde cevap hep YOK oluyordu. Gene de oyun yapıp tuvalete götürüp çişini yaptırtıyorduk. Elbette pek çok kez kaza yaşadık. Özellikle benim sormayı unuttuğum zamanlar. Bu arada kendisi de azıcık kaçırıyor sonra bana haber veriyordu. Hiç kızmadım; ama ortalığı temizlerken bana çiş gelmeden önce haber ver olur mu? tarzında cümlelerle yapması gerekeni tembihledim.

Gene yurtdışı seyahatlerimiz oldu. Hep don giyiyordu. Hala kazalar oluyordu; çünkü kakasını söylediği halde çişini önceden söylemiyordu. Haziran gibi öğle uykularından bezi kuru kalkınca, uykuya yatırırken de bez bağlamadım. Zaten en fazla iki saat uyuyordu. Altına yatak koruyucu örtü seriyordum. Bazen kuru, bazen ıslak uyanıyordu. Hala arada bir ıslatıyor; ama genelde kuru oluyor.

İki yaşını doldurduğu Temmuz başında, ÇİŞ var anne! dedi. Götürüp yaptırdım. O günden sonra çişini de söyler oldu. Gene arada ufak ufak kaçırıyordu; ama orda-burda, evde söylüyordu çişini. Bazen en yakın tuvalete koşuyor, bazen bir ağaç altına veya duvar kenarına yapıyorduk. Çocuk yapacak tabii!

Ağustos ayındayız. Kakası, gündüz çişi halloldu. Gece yatarken de birkaç kez bez bağlamadım. Bir gün kuru kalktı, ertesi gün çişten sırılsıklam buz gibi uyanınca, üzüldüm bezi bağladım gene. Vakti gelmemiş henüz. Hala gece çişini çözemedik; ama olsun. 20 aylıkken kakayı, 2 yaşında gündüz çişini söyler oldu. Aferim oğlum!

Resim: thejbird