10 Kasım 2011 Perşembe

Bebek 4 Aylık Oldu


Ama ne geceler geçiriyoruz ki 4 günlükken bile daha çok uyumuştuk...

Araştırdım, okudum, kafa patlattım, yöntem değiştirdim... Oğlum neden 1-2 saatte bir uyanıyordu geceleri? Hadi gündüz uykuları hiçbir zaman 40 dakikayı aşmamıştı; ama gece deliksiz 3 saat uyuma lüksüm vardı. Altını değiştirmeme kızıyor, sadece emmek istiyordu. Bir de sanki ben onu uyandırmışım gibi bazen ciyak ciyak ağlıyordu. Emmesi açlıktan değildi; ama neydi ters giden? Diş mi çıkarıyordu? Altı mı pisti? Gazı mı vardı? Kabus görebilir miydi? Günlerdir her gece aynı şekilde uyuyamamaktan gündüzleri ben de onunla yatar kalkar oldum. Hatta evde tüm gün pijamayla gezer, akşamları yemek hazırlarken kahvaltı sofrasını kaldırır oldum. Gittiğimiz parklar, kütüphaneler, kafeler, sinemalar geride kalmıştı; halim yoktu ki bebek arabasıyla onu gezdirmeye! Evde sarılıp uyuruz daha iyi... Ne zaman bitecekti bu gece kalkmaları? Yoksa memede uyumaya alışmış, her derin ukudan hafif uykuya geçişte tekrar dalmak için meme mi istiyordu? Aç olup olmadığını anlamak için su verdim, Tracy Hogg'un kitabındaki put up/put down yöntemini yani ağlayınca kucaklayıp sustuğu an yerine yatırıp, ağlayınca tekrar alıp susunca bırakıp, alıp bırakıp, alıp alıp bırakıp uyuyana dek 20 dakika denedim. Sonunda uyusa da bir saat sonra uyandı. Gene aynı yöntemi yaptım içim kan ağlıyordu, içten içe caymaya başlamıştım. Böyle ağlayarak uyumasına, iç çekmesine ancak birkaç saat dayanabildim.

Sonunda internet forumlarında bulduklarım bana gene ışık oldu. 'Four month sleep regression' diye birşey vardı. Bebekler artık fiziksel ve zihinsel olarak hızla gelişmeye başlıyorlardı. Hatta zihinsel gelişmeleri fiziksel gelişim ötesine geçtiğinden yapabileceklerinin farkına varıp yapamadılarından dolayı böyle huzursuzluklarının arttığı, uyku düzenlerinin bozulduğu bir dönem geçiriyorlardı. Geceleri de artık yetişkinler gibi uyumaya başlıyorlardı. Elbette her bebek ve her ebeveyn farklıydı. Kimi hafif atlatıyor, kimi farketmiyor, bizim gibilerse ağır geçiriyorlardı bu dönemi. Saklambaç oyununu anlayabiliyordu mesela artık. Ya da heceler çıkmaya başlamıştı ağzından. Karın üstünde daha uzun vakit geçirebiliyor, gülümsüyor, istemediğini belli ediyordu. Her dediğimi dikkatle dinliyordu.

Uykusuz da kalsam seviyordum, sevecektim. Kabullendim sonunda bu bebek sonsuza dek uyumayacak değildi ya? Hem artık balım, peteğim, pastam, kekim, şekerim, böceğim, sineğim, maymunum diye sevince anlıyordu beni artık. Daha ne?

Resim kaynağı:http://www.flickr.com/photos/photography-andreas/5326643550/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder