4 Ekim 2013 Cuma

Oyun

Epeydir oğlumla oynamadığımı farkettim.


Genelde hergün yapacak gidecek bir yerimiz, aktivitemiz var; ama oturup oyun oynamıyoruz.

Pazartesi sabahları müzik grubu, Monkey Music' e devam ediyoruz neredeyse 1 senedir. Oldukça sevilen bir öğrenci de! Şarkıları duydu mu kaydediyor aklına, sonra birden söyleyince şaşırtıyor bizi. Belki de bu müzik grubu sayesinde şarkı sever, söyler, dans eder biri oluyor.

Salı sabahları 6 aylıktan beri gittiğimiz yüzme dersleri var. Kendi başına yüzmüyor tabii, beraberiz suda. Fakat noodle ile havuzu bir başından diğerine yüzüyor neredeyse 1.5 yaşından beri. Üstelik bazı günler suyu 75cm derinlikte bırakıyorlar. İlk haftalarda sevmese de şimdi yüzmekten çok çenesine varan suda yürümeyi seviyor.

Çarşambaları son bir aydır kreşe gidiyor. Little Elms'e. Eylül'den itibaren bu günü de eklettik Cuma'ya ilave. Hem daha çabuk alışır, hem daha çok oynar, hem İngilizce duyar öğrenir diye. Sadece sabahları yarım gün gidiyor.

Perşembe boşuz. Arkadaşlarıyla buluşuyoruz, kahve içmeye gidiyoruz, Londra'ya müzeye veya yemeğe gidiyoruz. Kendi başımıza takılıyoruz.

Cuma öğleden sonra gene kreş var yarım gün. Sabahtan beraberiz ve genelde isteği üzerine parktayız.

Bu yoğun tempomuzda öğle vakti ikimiz de yorgun düşüyoruz. Oğlum 1.5-2 saat uyurken ben 10 dakika bazen 1 saat dalıyorum onunla birlikte. Uyanınca da atıştırma/snack vakti, biraz televizyon, ben yemek yapayım derken saat geçiyor akşamı buluyoruz.

Haftasonları oturup babasıyla saatlerce oynarken kıskanıyorum, benim hiç oturup oynamaya vaktim olmuyor diye söyleniyorum. Aslında beraber çok şey yapıyoruz; ama oynamak değil. Kek yapıyoruz, fasülye ayıklıyoruz, parka gidiyoruz, kurslara gidiyoruz, kütüphaneye gidiyoruz, çamaşır katlıyoruz, çizgi film izliyoruz. Arada top oynayıp scooter bindiği de oluyor benimleyken elbet. Fakat araba sürmüyoruz, trenle oynamıyoruz.

Sanırım sorun bende değil, oğlumda. Bana 'Anne nereye didiyoz?' ya da 'Anne parka/kahveli yere/trene didelim mi?' derken babasına 'Trenlerle oynayalım', 'Yego (lego) yapalım' ya da 'Oynamak vakti geldi' diyor. Görevimiz belli ben sokakta eğlendirmeden sorumluyum, babası evde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder