9 Ağustos 2015 Pazar

Huysuzlukta Birinci

2 yaş sendromu geç başladı, bitmiyor. 49 aylık oldu. Bitemiyor. Sanırım saçımızın tamamı beyazlayana dek bitmeyecek!

Huysuz oğlum, bas bas bağırıyor. Tepiniyor. Kızıyor. Bu ara bir de küsüyor, sözde; ama sözünü tutmuyor. Keşke küsse… Çünkü sürekli dırdır ediyor.

Babası psikoloğa gitti. Bağırma ve ota-boka ağlama huyundan ötürü. Adam siz ailenize bakın önce sizi irdeleyelim, dedi. E biz Akdeniz insanıyız… Elin gavurunun yöntemlerini %100 uygulayamıyoruz; ama oğlumuzun o yöntemlere %100 uymasını bekliyoruz.

Nitekim bizimki kendini yerlere atmasa da çıldırıp, biz kendimizi yerlere atacağız bu gidişle. Babasına diyorum, bu sinirle bizi döver gücü yetse. Hakkatten! Tam deli-kanlı birşey. Derdi de en çok benle. Ceza veren babası da olsa ‘baba, babaaaa’ diye ağlıyor.

Babası kızkardeşini kucaklasa, ya kızı rahat bırakmıyor ya babasını. Sonunda adamın kucağına çıkıyor. Geçen gün de ‘onu indir, beni kucağına al’ dedi bana. Çocuk da haklı, kuma geldi. Kuma gittikçe kendini sevdiriyor. Bize şirinlik yapıp kıkırdıyor. Abi ise sürekli bizden azar işitmese de, elbette şunu yap, niye böyle yapmadın, bu çok tehlikeli, bir daha yapma, kendin ye, kendin giyin, uyu! vs türünde birçok emir alıyor ve hiç biri de hoşuna gitmiyor. Zor yaş… Zor dönem… Belki de bebek yüzünden? Belki de değil. Biraz kıskançlık var orası kesin…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder