8 Kasım 2010 Pazartesi

PIT PIT PIT

Akıntılarım nedeniyle endişelenen doktor beni Hücre için gittiğimiz hastaneye, erken gebelik bölümüne sevketti. O sabah karın ağrısından kıvranıyordum. Bebekten veya çekiştirmesinden ötürü değil de heyecandan ötürü. Birkaç gündür devam eden mide bulantılarım 2 litre suyu içmemi zorlaştırsa da yapacak birşey yoktu. Bebeğim için katlanacaktım.

Hastaneye vardığımızda heyecanım daha da arttı. Ya dış gebelikse, ya mol gebelikse, ya boşsa ya kalbi atmıyorsa, ya bir gariplik varsa? Bekleme odası epey kalabalıktı. Boş yer bulup oturduk ve ben suyumu içmeye devam ettim. Eşim bir ay kadar önce, zor günlerimizde bize yardımcı olan ultrason hemşiresine teşekkür amaçlı gönderdiğimiz kartı gösterdi. Diğer kartlarla birlikte panoda asılıydı bizimki de. Acaba bizi hatırlayacak mıydı? Yan tarafta oturan genç bayan annesiyle gelmişti ve ağlıyordu. Sanırım acısı vardı. Hemşire odaya son giren ben olmama rağmen beni çağırdı. Sanırım diğerleri acil olarak ve randevusuz gelmişti. Kramp, ağrı, son adet günüm ve kanama ile ilgili sorulardan sonra ekran yanındaki sedyeye uzandım. Karnıma o soğuk jelden sürdü ve “İşte burada” dedi. Ben henüz ne olduğunu anlamadan o durmaksızın konuşuyor, birşeyler soruyordu. Bense sanki uykudaydım cevap veremiyor, gösterdiklerini göremiyordum. Gerçi görülecek pek fazla birşey de yoktu minik keselerden başka. Eşim kaç günlük olduğunu sorunca “6 hafta 3 gün. Bak ufak kalp atışları bile var” dedi. Eşim hemen gösterdiği yere eğildi bense ne aklımdaki soruları sorabiliyordum ne de birşey görebiliyordum. İkisinin konuşmaları arasında ağzımdan bir tek “Herşey normal mi?” çıktı.

Anlaşılan akıntılarım önemli birşey değildi. Ya da bebeği henüz etkileyen birşey değildi. Enfeksiyon olabilir diyerek doktora görünmemi söyledi. Beni tuvalete yolladıktan sonra eşim aralarında geçen konuşmayı eve dönüş yolunda anlattı. Hemşire bazı dökümanları doldururken eşim tekrar gidip ekrana bakmış. Hemşire de “Şu an çok küçük hiçbirşeyi belli olmaz, göremezsin” demiş. Eşim de “Evet; ama yine de çok güzel” diye karşılık vermiş. Tabii ki hormonlarım gözlerimin dolmasına neden oldu. Elime tutuşturduğu iki ultrason resmi de bana hediye oldu.

Umarım herşey yolunda gider. Mide bulantılarım iyiye işaret hiç kusmasam da. Sürekli yatmak ve uyumak istemem de normal olsa gerek. Geçen defa bu zamanlarda kaybetmiştik Hücre’yi. Bu haftayı atlatırsak sanki daha iyi olacakmış gibi herşey. Eşimse sürekli kalbinin nasıl attığını anlatıyor; pıt pıt pıt!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder