23 Mayıs 2011 Pazartesi

Perine Masajı ve Ahududu Çayı


Gittikçe heyecanımız artıyor eşimle. Doğuma 30 gün kaldığını gösteriyor artık takvimler. Yatakta üç kişi var sabahları uyandığımızda, geceleri uykuya yattığımızda. Yan yatınca ve de genelde erken/geç saatterde epey bir oynadığında bebeğimiz kanlı canlı birşey olduğunu hatırlatıyor bize gittikçe büyüyen cüssesi ve belirginleşen hareketleriyle. ‘Bak ayağı/omuzu/poposu bu!’diyebiliyoruz artık. Hatta eşim işten geldiğinde ‘Ben çok özledim bebişimi’ ya da dışarı bir yere gittiğimizde ‘Artık doğsun oğlum, kucağımda taşıyayım’ gibi laflar etmeye başladı. Anlayın yani sabırsızlanmamızı ;) 

Öte yandan vaktinden önce gelmesini kesinlikle istemiyoruz. Özellikle de 37. haftadan önce! Gerçi çok birşey kalmadı; ama ben işten ayrılayım - 3 gün sonra - biraz evi düzenleyeyim, biraz da dinleneyim; ondan sonra buyursun gelsin oğlum! Annem de sabırsızlanmaya başladı telefonun/bilgisayarın diğer ucunda. Herkesin karnında kelebekler uçuşuyor yavaştan...

Bu akşam son doğum kursumuz var. 7 hafta su gibi geçti! Dün bayanlara özeldi dersimiz; biraz göğüslerden, kanamadan, perine masajından, dikişlerden biraz da eve gelen büyüklerin ‘şöyle yapsan iyi olur, bak bilmemkim bunu böyle yapıyordu, şunun bebeği hiç ağlamazdı, bunun bebeği sabaha dek uyurdu’ gibisinden eleştirilere nasıl yaklaşacağımızdan bahsettik. Bazen bebekle tek başına başa çıkmak bu söylenenlerle başa çıkmaktan daha kolay gelirmiş gibi geliyor. Zaman gösterecek. Aynı evde eşim, ben ve yeni doğmuş bebeğimize ilaveten annem, kızkardeşim ve kayınvalidem, hatta arada bir de kayınbiraderim yaşayınca nasıl olacak bilemiyorum bir süreliğine bile olsa?

Haftasonu eşimle sinemaya gittik, uzun zaman yapamayacağımız için özleyeceğimiz şeylerden biri olacak diye. Sesler bebişimizi öyle rahatsız etti ki ilk bir saat kıpır kıpırdı ufaklık. Bir yandan elimle okşadım sakinleşsin diye, diğer yandan vicdan azabı çektim. Eşim bile bir ara dayanamayıp ‘Acaba çıksak mı?’ dedi. Şimdiden bizi esiri etti yaramaz! Bu ara bir de dışarda yemek yemeyi abarttık. Hem benim yorgunluk ve tembelliğim, hem de yine uzun bir süre yapamayız diye düşünmemizden ötürü. Her gittiğimiz yerde de ‘Bebek arabasını nereye koyarız?’ diye durum değerlendirmesi yapıyoruz. Mesela küçük masalı, küçük sandalyeli daracık İtalyan ve Fransız restoranlarına bir süre elveda diyeceğiz gibi görünüyor!

Bu günlerdeki şikayetlerim ise sık tuvalete çıkmak, mide yanmaları, yürürken aşağı kısımda baskı ve eşimin horlaması! Tuvalet işi beni epey bir sıkıntıya sokuyor; otururken iyi ama ayağa kalktığım an tuvalete gitme ihticayı hissediyorum. Bir de geceleri uyku arasında yataktan kalkmak bir işkence, nasıl döneyim, nasıl kalkayım bilemiyorum. O his geçer mi diye bekliyorum; tabii ki geçmiyor! Her kalkışımda birşeyler devirip banyoda eşimi de telaşlandırıyorum. Sonra da ‘Yok birşey’ diye bağırıp zaten yataktan deli gibi fırlamış ve soluğu banyo kapısı önünde almış eşimi sözde sakinleştiriyorum. Horlamalarının karşılığı bu olsa gerek :) Neyse ki saniyesinde uykusuna geri dönebilen biri!

Dün akşam şu menenjit hastalığı teşhisi için olan Group Strep B testini yaptım, bugün de postaya verdim. 35-37 haftalar arası uygunmuş, eh ben de 36’ya 2 gün kala yapmış oldum. Perine masajına hala başlamamış olmak canımı sıkıyor; youtube sağolsun öğretici birçok video koymuş. Öğrendim ve uygulayacağım. Bu arada bir haftadır ahududu yaprağı çayı içiyorum; rahim kasılmalarını güçlendirip doğumun 2. kısmında yani bebeğin başının doğmasında etkiliymiş. Doğum sonrası da rahmin eski haline dönmesine yardımcı oluyormuş. İçindeki vitaminler de cabası! Ebe 36. haftada başla dese de, ben internette 32. haftada başlayanları biliyorum. Gerçi dün gece uyandığımda hafif kasık ağrılarım olunca az biraz korkmadım değil; ama tuvalete gidince anladım ki idrar kesesinin dolu olması yapıyormuş o ağrıları.

Doğumu 8 gün önce bekleyen arkadaşımdan hala haber yok; eşi de eşimle aynı yerde çalıştığından hergün eve gelip “X bugün de işteydi” diyor biraz burukça. Anlıyorum ki bizimkinin de geç gelmesi halinde biraz burulup sıkılacağız ailecek! Hayırlısı olsun hepimize...

5 yorum:

  1. Perine masajını uyguladım doğuma dek her banyo sonrasında. Vajina ve anüs arası perine adlı bölge ve yırtılmalar en çok o kısımda oluyor-muş. Saf zeytinyağı veya bebe yağı ile vajina girişinden anüse doğru baş parmak yardımıyla esnetme yapılıyor. Aslında en güzeli bunu eşinizin yapması-imiş. Çünkü 36. haftadan itibaren uygulanıyor ve o sırada koca bir göbeğimiz olduğu için aşağılara yetişmek mümkün olmuyor. Ben yetişmekte epey zorlandım açıkçası.

    YanıtlaSil
  2. Ben de perine masajı yapanlardanım. Eşim hiç oralı olmadığından kendim her banyo sonrası denedim. Bir de yırtılmaları önlemek için bebeğin başı doğarken çok yavaş hareket edilmesi gerek. Aceleye gelip hızlı çıkarsa yırtılmaların boyutu büyük olurmuş.

    YanıtlaSil
  3. bir sorum olacak, ahudu çayı nerede alabilirim ve hangi firmanın ?

    YanıtlaSil
  4. Türkiye'de ne adla satılıyor ya da satılıyor mu bilmiyorum, ama ingilzcesi raspberry leaf tea olarak geçiyor. Google'da aratırsanız mutlaka bulursunuz satan bir yer, amazon.com mesela?

    YanıtlaSil
  5. İstanbulbaharat.com dam aldım ahududu yaprağı çayı

    YanıtlaSil