15 Ağustos 2012 Çarşamba

Uykusuzluk...

Uykusuz anneler kulübü diye bir grup duymuştum. İnsan anne olduktan sonra nasıl da uykuları hafifleşiyor bebeğin gık sesi kulaklarımıza bir çan sesi gibi geliyor. Anında ayakta olmasak bile yatakta oturur pozistonda buluyoruz kendimizi. Sonra dinleyip 'gık'ın gittikçe seslenen bir ağlamaya dönüşmesini veya aynı 'gık'ın birkaç gık sonrası yerini sessizliğe bırakmasını dinliyoruz. Neredeyse her gece, hatta gecede birkaç kez bazen. Tabii bu kısımda uykusuz anneler ikiye ayrılıyor;

1- Hemen uykusuna kaldığı yerden devam edebilenler
2- Kafasını yastığa koyunca aklına olmadık düşünceler gelen ve sonra aylar önce o karşılaştığı kişinin ona niye öyle dediğini düşünmeye başlayıp sonunda dakikalar geçtikçe kafasını başka düşüncelerin ve yapacağı işlerin sardığı içinden çıkılamayacak duruma geldiği an çareyi koyun sayarak sonlandırmaya çalışıp ardından tam dalarken tekrar bir 'gık' duyanlar.

Ben genelde ikinci tipteyim. Malesef... Genel olmayan bazı durumlarda da birinci tipe giriyorum ki en sevindiğim zamanlar onlar. Bazı babalar da böyle. Bizim oğlanın babası da bir 1. bir 2. gruba giriyor ki onlar özellikle de 'gık'ın çığlığa dönüştüğü zamanlar. O da bu durumdan şikayetçi.

Uykusuzluk bebeğin olduğu ilk sene kabul edilebilir birşey sonuçta 'Dikkat bebek var!' yazısı asılı kapılarda eksta önlem için. Ya sonra? Sonrası tehlikeli işte. Herkese, herşeye zarar; uyumayan bebeğin kendisine bile. İşte buyrun Amerika'da yapılan araştırma sonucu ortaya çıkanları görerek okuyun...

Sleep Infographic
Source: http://www.termlifeinsurance.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder