18 Ocak 2016 Pazartesi

Büyük:Küçük

Büyük ile uğraşmaktan küçüğü unutuyoruz. Desem… Eminim çoğu 2 çocuklu aile de bana katılır.


Son 3 haftadır, bir çocuk filminden sonra başladı herşey, 4.5 yaşındaki oğlum korkularla yaşıyor. Tek başına tuvalete gidemez, uyuyamaz oldu. Geceleri en az 2-3 kez kalkıyor, bize sesleniyor veya yanımıza yatıyor.

Hatta kardeşinin yatağını onun odasına taşıdık; belki korkmaz yalnız değil dedik; ama bu kez de deliksiz uyuyan kızı, bize seslenmeleri yüzünden uyandırmaya başladı. Geçen sece 00:30 ile 7:20 arasında tam 6 kez ikisi yüzünden uyandım. En uzun ne kadar uyudum bilmece gibi?!


Tabii bu durumdan hepimiz payımızı alıyoruz. Son 3 haftadır gündüz yerlerde uyuyakalıyorum, babaları sabah uyuyor işe bir saat geç gidiyor bazen.


Artık bu korku ve uykusuzluk birbirinden bağımsız olmaya başladı sanki. Akşam 7:30’da pijama giymeye başlıyoruz; ama 8:30’dan önce odasından çıkamıyoruz. Geceleri feryat figan. Sabah da okula gitmek için uyandıramıyoruz. Son 2 akşamdır, uyku saatinde kızıp, ağlatmaya başladık. Neyse ki küçük olan pek umursamıyr bu bağrışları, henüz. Kısacası 3 haftadır ne dediyse yaptık, olmadı. Son 2 akşamdır bizim dediğimize gözyaşı ile olsa da geliyor. Bakalım daha ne kadar sürecek bu fasıl?!


Öte yandan kızımız 14 aylık oldu. Bugün çatalı kendi kendine kullandı. Araba sürüyor, uçak uçuruyor. Koltukların tepesinde zıplıyor. Suratı Chucky bebekten farksız, yara bere ve morluk içinde. Dışarıdan park yatağa tırmanırken düştü en son bugün.

Hala anlamlı konuştuğunu söyleyemem, herşeye memi, meme ya da mama diyor. Bir de baba ve dede. Fakat, ne desem anlıyor. ‘Hayır’ hariç. Gözümün içine bakarak hayır dediğimi yapıyor. Sokak kapısını açık buldu mu kaçıyor.

Kısacası, yaramaz!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder