17 Ocak 2011 Pazartesi

Pıtırtılar...


Daha önceki haftalarda hafif kıpırtılar hissetsem de şu mısır patlaması hissini ilk defa az önce hissettim 17+4’te. Bunlar ilk tepinmeler olmalı. Yaşasın iletişimimiz başlıyor galiba.

Geçen haftaki randevu iyi geçti. Benimle ilgilenecek doğum uzmanı değişik; ama tatlı bir kadın. Tüm sorularıma tek tek, uzun uzun cevap verdi; herşeyin yolunda gittiğini söyledi ve şimdiye dek nasıl baktıysan bebeğine öyle devam et diye tembihledi ayrılırken. İçim rahat çıktım; ama birkaç saat sonra arada bir çıkan uçuklarımın bebeğe bir etkisi olup olmadığını sormayı unuttuğum geldi aklıma. Bir dahakine artık...

Haftasonu kendimi çok iyi hissettim fiziksel olarak. Hatta dün havuza gittim, hafif temizlik yaptım, yemek pişirdim ve uyuya kalmadan bir film bile izledim. Aylardır yapmadığım şeylerdi. Gecenin bir vakti uyandığımda beni bir telaş aldı tabii ki. Kendimi birkaç gündür iyi hissediyordum, eski yorgunluğum yoktu ve bebeğim bir kıpırtı vermiyordu günlerdir. Bunlar benim uykumu kaçırmaya yetti; sabah olur olmaz hemen kalp atışlarını dinledik doppler ile. Keyfim yerine geldi. Az önceki pıtırtılar da işyerinde kıkırdamama neden oldu kendi başıma. Hemen eşimi aradım paylaşmak için bu sevincimi; ama cevap vermedi telefonu. Umarım bu heyecanım zamanla bilindik birşey olmaz da her defasında ilk kez-miş gibi sevinirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder