3 Şubat 2011 Perşembe

Tepikleme

20. haftanın dolmasına 1 gün kaldı son ultrasondaki ölçümlere göre ve dolayısıyla anomali ultrasonuna da 6 gün kalmış oluyor. Ne mutlu bebişi gene ekranda görebilecek olmamız. Hareketlerinin saatlere göre yoğunluğuna bakılırsa sonografları gene çileden çıkartabilir. En güzeli o sabah tatlıya elimi sürmeyeyim ben :)

Haftasonu epey hareketliydi bizim bıcırık. Artık yeter dedirtecek kadar hem de. Bir ara eşim “Hiperaktif olmasın bu bebek!” bile dedi. Tabii ki çok mutluyduk öte yandan da sağlık belirtisidir bu hareketler diye. Pazar akşamından Pazartesi akşama dek hemen hemen hiç hareket etmeyince de aldı beni bir telaş. Bir de kasıklarımda ve karnımın alt taraflarında ağrılar hissetmeye başladım. Hemen forumlara sarıldım normal mi diye. Henüz çok erkenmiş takip için hareketleri ve birgün kıpırdak, ertesi gün sakin olması normalmiş şimdilik. İçeride çok fazla alan varmış 15cm’lik ufaklığa. Ağrılar da round ligament pain denilen, rahim bağı kaslarının kasılması sonucu ortaya çıkıyormuş. Rahim yukarı doğru yükseliyor, annenin iç organları da ona yer açmak için yer değiştiriyormuş.

Pazartesi gecesi merakımdan doppler’ıma sarıldım. Gümbür gümbür atıyordu düzenli bir şekilde kalbi. Sonra eşime “Sen bir konuş bakalım tepki verecek mi bize?” diye sordum. Eşimin ona diller dökmesine rağmen kıpırdama veya herahangi bir tepki hissetmedik. Demek ki henüz dışarıdan gelen sesleri hissetmiyordu. Ardından “Bir de ben konuşayım bakalım ne olacak?” diyerek başladım anlatmaya; beni bugün epey meraklandırdığını, çok hareket ediyor dediğim için mi bugün sessiz kaldığını, keyfinin yerinde olup olmadığını sormaya başlamamla birlikte yuvarlanmaları ve kıpırtıları başladı. Doppler’dan da hareketlerin seslerini takip edebiliyorduk. Sonra kalp atışları da hızlanmaya başladı. Farkettim ki benim de kalp atışlarım hızlanmaya başladı. Eşim “Durun yahu sakin olun” dedi azıcık kıskançlık azıcık endişe dolu sesiyle muzipçe. Benim sesimi duymasına mıydı bu tepkileri, yoksa bendeki heyecanı ona da yansıtmama mı hiç bir zaman bilemeyeceğiz.

Gece yatağa uzandığımda tekrar başladı hafif tekmeleri. Eşim de elini göbek deliğimin altına koyup beklemeye başladı sabırla. Bu işte sabır çok önemli. Bir süre sonra hissetti hareketini ve yüzünde gülücükler açtı. “Dur bir de kulağımı dayayım, birşey duyabilecek miyim?” diyerek karnıma doğru eğilip dinlemeye başladı. Kendisi sabırlı bir insan olduğu için birkaç dakika sonunda mükafatını yanağına yediği güçlü bir tekme ile aldı. Ben kıkırdamaya başladım eşim ani bir hareketle geri kaçırınca başını :) Bu da bize güzel unutamayacağımız bir anı oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder